PRATİK BİLGİLER

» Amortisman Sınırı
» Vergiden Müstesna Yemek Bedeli
» Emlak Vergisi Oranları
» Fatura Düzenleme Sınırı
» Değer Artış Kazançları İstisna Tutarları
» Kıdem Tazminatı Tavanı
» Usulsüzlük Cezalarına Ait Cetvel
» Yıllık Ücretli İzinler

MUH. STANDARTLARI

Ülke içinde kullanılan muhasebe standartlarını uluslararası standartlarla bütünleştirebilmek için 1995 yılından bu yana 43 uluslararası muhasebe standardı Türkiye’ye ...

T.C. RESMİ GAZETE

DUYURULAR

BA BS Formlarını Verirken Dikkat Edilecek Hususlar Ve Formların Mükellefler Açısından Önemi

 

BA BS Formlarını Verirken Dikkat Edilecek Hususlar Ve Formların Mükellefler Açısından Önemi

I- Giriş :

213 sayılı Vergi Usul Kanununun 148 ve 149 ve Mükerrer 257’nci maddelerinin Maliye Bakanlığı’na verdiği yetkiye dayanılarak, Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim”(Form Ba) ile “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim” (Form Bs) verme yükümlülüğü getirilmiş ve en son 350, 362 ve 06.02.2008 tarihinde yayınlanan 381 sıra no’lu VUK Genel Tebliğleri ile düzenleme yapılarak uygulamaya devam edilmiştir.

II- Ba Bs Formlarının Verilmesi :
Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim” ile “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim”i vermek zorundadırlar. Mal ve hizmet alımlarına ilişkin bildirim, “Form Ba” ile, mal ve hizmet satışlarına ilişkin bildirim ise “Form Bs” ile yapılmaktadır.
362 sıra no’lu VUK Genel Tebliğine göre bir takvim yılı içinde bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 30.000-YTL ve üzerindeki mal ve hizmet alan ve/veya katma değer vergisi hariç 30.000-YTL ve üzerindeki mal ve hizmet satışında bulunan bilanço esasına göre defter tutan mükellefler gerekli formları doldurarak bildirim yapmak zorundadır. 30.000-YTL ve üzerindeki mal ve hizmet alanlar Form Ba, 30.000-YTL ve üzerindeki mal ve hizmet satanlar ise Form Bs ile bildirimde bulunacaklardır. Bir takvim yılında belirtilen tutarı aşan alış ve satış tutarlarının bildirilmesi uygulaması 2007 takvim yılına kadar geçerli olup bilanço esasına göre defter tutan mükellefler 2007 takvim yılına ilişkin Ba ve Bs bildirim formlarını 2008 yılı Şubat ayı içinde vereceklerdir.
381 sıra no’lu VUK Genel Tebliği 2008 ve müteakip yıllarda uyulacak usul ve esasları belirtmiş olup önceki uygulamaya göre farklı bir uygulama getirmiştir. Bilanço esasına göre defter tutan mükelleflere, 2008 yılı ve müteakip yıllarda düzenleyecekleri Ba ve Bs bildirim formlarını aylık dönemler halinde vermeleri hususunda zorunluluk getirilmiştir. Mükellefler bildirim formlarını aylık dönemler halinde düzenleyerek, takip eden ayın 5. gününden itibaren bir sonraki ayın 5. günü akşamına kadar vereceklerdir. Özel hesap dönemine tabi olan mükelleflerin de, Ba ve Bs bildirim formlarını tabi oldukları özel hesap dönemi itibariyle değil, aylık dönemler halinde düzenlemeleri gerekmektedir.
Örneğin bir mükellef 2008 yılı Mayıs ayına ait Ba-Bs bildirimini 5 Hazirandan 5 Temmuz’a kadar (5 Temmuzda dahil) verebilecektir. Ancak sadece 2008 yılına mahsus olmak üzere Ocak, Şubat ve Mart dönemlerine ilişkin olarak ayrı ayrı düzenlenen Ba ve Bs bildirim formları, 2008 yılı Nisan ayının 5. gününden itibaren Haziran ayının 5. günü akşamına kadar verilecektir. Bu dönemlere ilişkin Ba ve Bs bildirim formları mükelleflerin istemeleri halinde Nisan ayının 5. günü beklenilmeden aylık dönemler itibariyle verilebileceklerdir. Nisan ayı ve sonraki dönemlerde ise bildirim formları aylık dönemler halinde düzenlenerek, takip eden ayın 5. gününden itibaren bir sonraki ayın 5. günü akşamına kadar verilecektir.

III- Ba- Bs Bildiriminde Hadler :
362 sıra no’lu VUK Genel Tebliğine göre bir takvim yılı içinde bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 30.000-YTL’yi aşan mal ve hizmet alımları Ba-Bs formları ile beyan edilmekte idi. Yeni uygulamaya göre ise 2008 yılı ve takip eden yıllara ilişkin mükelleflerin mal ve/veya hizmet alış satışlarına uygulanacak had aylık 8.000-YTL olarak belirlenmiştir.
Buna göre, bir kişi veya kurumdan katma değer vergisi hariç 8.000 YTL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet alımları, “Mal ve Hizmet Alımlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Ba)” ile; bir kişi veya kuruma katma değer vergisi hariç 8.000 YTL ve üzerindeki mal ve/veya hizmet satışları ise “Mal ve Hizmet Satışlarına İlişkin Bildirim Formu (Form Bs)” ile bildirilecektir. Limitin altında kalan alış ve satış bedelleri toplamı ise “Diğer Mal ve Hizmet Bedeli Toplamı” ( Tablo III ) bölümüne yazılacaktır. (Ödeme kaydedici cihazlar kullanılmak suretiyle yapılan satışların toplamı KDV hariç tutarlar olarak Tablo III’e dahil edilecektir).
381 sıra no’lu VUK Genel Tebliği ile getirilen en önemli yenilik alım satım bildirimlerinin artık yıllık olarak değil aylık dönemler halinde yapılacak olmasıdır. Ayrıca bildirim haddi eski uygulamada yıllık bazda 30.000-YTL iken, aylık 8.000-YTL olarak belirlenmiştir. Eskiden de bildirim verme yükümlülüğünde olan mükellefler, belirtilen hadlerin altında kalması sebebiyle bildirilecek alım-satımları bulunmasa bile bildirim formlarını vermek zorundaydılar. Yeni uygulamaya göre ise bildirim haddinin altında kalan ve ödeme kaydedici cihazlar kullanılmak suretiyle yapılan satışların toplamı da ‘Diğer Mal ve Hizmet Bedeli Toplamı” adı altında yer alan tabloda beyan edilecektir.

IV- Bildirimlerin Verilme Şekli :
Bilanço esasına göre defter tutan ve 376 Sıra No’lu Vergi Usul Kanunu Genel Tebliğine göre beyannamesini elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, Ba ve Bs bildirim formlarını da (2007 yılına ait olup 2008 yılı Şubat ayı bildirimini verecek olan mükellefler dahil olmak üzere) elektronik ortamda vermek zorundadırlar. Bildirim formlarını elektronik ortamda vermek zorunda olan mükellefler, kağıt ortamında bir daha bildirim formu vermeyeceklerdir. Vergi daireleri kağıt ortamında verilen (elden veya posta ile) bildirim formlarını kabul etmeyecektir.
Burada dikkat edilmesi gereken bir diğer hususta, bildirim formlarını elektronik ortamda vermek zorunda olan mükelleflerin bildirimlerini kağıt ortamında elden veya posta ile vergi dairesine vermeleri halinde bu bildirimin hüküm ifade etmeyeceği ve bildirim hiç yapılmamış gibi işlem görecekleridir.
Bilanço esasına göre defter tutmakla birlikte, otomasyona geçmemiş mal müdürlüklerine bağlı olan mükellefler, bildirim formlarını, bağlı bulundukları mal müdürlüklerine kağıt ortamında vermek zorundadırlar. Bildirimlerin doldurulma şekline ilişkin açıklamalar ilgili genel tebliğlerde ayrıntılı olarak yer almaktadır.

V-Cezai Yaptırım :
Form Ba ve Form Bs’nin zamanında eksiksiz ve doğru olarak verilmesi mükellefler açısından büyük önem arz etmektedir. Bildirim formlarını elektronik ortamda veya kağıt ortamında belirlenen süre içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 355. maddesi hükmü uyarınca özel usulsüzlük cezası kesilecektir. Bu tutar birinci sınıf tüccarlar için 01.01.2007 tarihinden itibaren 1.390-YTL, 01.01.2008 tarihinden itibaren ise 1.490-YTL’dir.

VI-Formların Verilmesinde Dikkat Edilecek Hususlar ve Öneriler :

Ba Bs formlarının verilmesindeki asıl amaç formlarda alış ve satış bildiren mükelleflerin bildirimlerinin çapraz karşılaştırmasının yapılarak uyumsuzlukların tespit edilmesi ve buna göre işlem yapılmasının sağlanmasıdır. Formların karşılaştırılması sayesinde beyan dışı bırakılan hasılatın tespiti mümkün olduğu gibi sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen ve kullanan mükelleflerin belirlenmesi de amaçlanmaktadır.

Ba Bs formlarının düzenlenmesinde, formların zamanında verilmesi ve formdaki bilgilerin doğru bir şekilde girilmesi büyük önem arz etmektedir. Formlarda mal/hizmet alınan veya satılan mükelleflerin adlarının, unvanlarının, vergi kimlik numaralarının ve alım-satım tutarlarının yanlış yazılması veya bu formların hiç verilmemiş olması mükelleflerin incelemeye sevk edilmesine neden olmaktadır. Bu formların hiç verilmemesi durumunda mükelleflerin ilgili hesap dönemi bu mükelleften Ba veya Bs formu ile alış/satış bildiriminde bulunan mükelleflerin beyanlarına dayanılarak incelenmekte, hesapları kontrol edilerek bildirilen tutarların defterlere kaydedilip kaydedilmediği ve beyannamelere dahil edilip edilmediğine bakılmakta, defter kayıtları ve beyanlar uyumlu olsa bile formların verilmemesinden dolayı mükellef adına özel usulsüzlük cezası kesilmektedir.

Formlardaki bilgilerin eksik veya yanlış girilmiş olması da problemlere neden olmaktadır. Örneğin Ba formunda ilgili takvim yılı içinde mal aldığı firmanın vergi kimlik numarasını veya unvanını yanlış yazan mükellef, hem kendinin, hem gerçekten mal aldığı firmanın, kimi zamanda yanlışlıkla vergi numarasını girdiği mükellefin konuyla ilgili olarak incelenmesine neden olabilecek ve basit bir hata nedeniyle hem mükelleflerin hem de idarenin gereksiz yere meşgul edilmesine, zaman kaybına neden olacak ve özel usulsüzlük cezası uygulamasına maruz kalabilecektir. Yine mal alış veya satış tutarının doğru olarak bildirilmesi de önemlidir. Tutarlarda maddi hata yapılması veya formlardaki tutarların katma değer vergisi hariç bildirilmesi gerekirken taraflardan birince katma değer vergisi dahil olarak bildirilmiş olması çapraz kontroller sırasında fark olarak ortaya çıkmakta ve uyumsuzluk nedeniyle yine mükellefler incelemeye sevkedilmektedir.

Diğer yandan sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen veya kullanan mükelleflerin tespiti açısından Ba Bs formları Gelir İdaresi Başkanlığı açısından önemli bir veridir. Ba formlarından, ilgili takvim yılında hangi mükelleften ne kadar alım yapılmış olduğu görülerek, satışı yapan mükellefin bu tutarı beyanlarına dahil edip etmediği tespit edilebilmektedir. Sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenlediği tespit edilmiş olan mükelleflerden Ba formu ile alış bildiriminde bulunan mükelleflerde muhtemel sahte fatura kullanıcısı durumuna düşmekte ve kolayca tespit edilebilmektedir. Bir mükellefin verdiği Ba Bs formlarından ve bu mükelleflerden alım/satım yaptığını bildiren diğer mükelleflerin bildirimlerinden yola çıkarak çapraz kontroller yapılmakta ve hem varsa beyan dışı bırakılan hasılatın tespiti mümkün olmakta hem de yapılan vergi incelemesi neticesinde sahte ve muhteviyatı itibariyle yanıltıcı belge düzenleyen ve kullanan mükellefler hakkında da işlem yapılmaktadır.

362 sıra no’lu VUK Genel Tebliğinin 4.16.maddesine göre bildirim formlarını belirlenen süre içinde vermeyen, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükellefler hakkında özel usulsüzlük cezası kesileceği gibi bu mükellefler, öncelikli olarak incelemeye sevk edilecektir.

Mükellef Hizmetleri Usul Grup Müdürlüğünce yayınlanan 2008/8 sayılı Tamim’de ‘Vedop kayıtlarının kontrol edilerek 2004, 2005, 2006 yılları bildirimlerinin elektronik veya kağıt ortamında belirlenen sürede verilip verilmediğinin, vermeyen veya eksik ve yanıltıcı veren mükellefler adına ceza kesilip kesilmediğinin, incelemeye sevk edilip edilmediğinin tespit edilerek 2004, 2005, 2006 yılları bildirimlerini vermeyenler, eksik ya da yanıltıcı bildirimde bulunanlar adına Vergi Usul Kanununun Mük.355. maddesine istinaden ceza kesilmesi ve incelemeye sevk edilmesi’ gerektiği belirtilmiştir.

Görüleceği üzere bildirimde bulunmayan, eksik veya yanıltıcı bildirimde bulunan mükelleflerin vergi incelemesi geçireceği ve cezai müeyyideye maruz kalacağı açıktır.

381 sıra no’lu VUK Genel Tebliği ile aylık dönemler halinde mükelleflerin alış satış bildiriminde bulunarak daha iyi takip edilmesi amaçlanmış olmakla birlikte eski uygulamaya göre açık kalan bazı yönleri bulunmaktadır. Eskiden yıllık bazda bir mükelleften 30.000-YTL’yi aşan alış satış tutarları bildirilmekte iken bu tutar aylık bazda 8.000-YTL olarak belirlenmiştir. Bildirim kümülatif olarak değilde bir aylık tutar olarak yapılacağından yıllık bazda bir mükelleften yapılan alım veya satım 30.000-YTL’yi geçse bile aylık tutarlar 8.000-YTL’nin altında kalıyorsa yeni uygulamada verilecek bildirim formunda bu mükellefe yer verilmeyecektir. Örneğin bir mükelleften yapılan alımlar yıl boyunca her ay 7.900-YTL ise, yıllık bazda alım tutarı (7.900*12=) 94.800-YTL olacak ancak yine de bildirim formunda bu mükellefe yer verilmeyecektir. Bu nedenle bildirimlerin kümülatif olarak yapılması uygulamasının getirilmesi daha doğru olacaktır.

Ba Bs formlarının hem idare hem de mükellefler açısından önemi ortadadır. Mükelleflerin, hem vergi incelemesi geçirerek cezai işleme maruz kalmamaları açısından, hem de alım satımında bulunduğu mükelleflerin kontrolü, kayıt dışı hasılatın kayıt altına alınması, sahte fatura düzenleyicilerinin ve kullanıcılarının tespit edilmesinin sağlanması açısından bu formları verirken gerekli hassasiyeti göstermeleri gerekmektedir.